Elektronik Tebligat Sistemi ve Elektronik İmza Uygulaması: Hukuki Altyapı ve Uygulama Esasları
Giriş
Dijitalleşmenin hızla yaygınlaştığı çağımızda, resmi iletişim ve belge tebligat süreçlerinin de elektronik ortama taşınması kaçınılmaz hâle gelmiştir. Bu bağlamda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu (“Kanun”) ile Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nde (“Yönetmelik”) düzenlenen elektronik tebligat sistemi (“e-tebligat”) ile 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu (“EİK”) kapsamında yer alan elektronik imza uygulaması, hukuki güvenliğin ve iletişim hızının artırılması bakımından önemli birer yenilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada, son gelişmeler ışığında elektronik tebligat sisteminin işleyişi, hukuki temelleri, zorunluluk kapsamı ve uygulama usulleri ele alınacaktır.
Elektronik Tebligat Sisteminin Tanımı ve Hukuki Dayanağı
E-tebligat, tebligat çıkarmaya yetkili merciler tarafından elektronik ortamda hazırlanan ve Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (“UETS”) üzerinden, değiştirilemez ve inkâr edilemez biçimde alıcısına iletilen tebligatlardır. UETS, PTT A.Ş. tarafından kurulmuş, işletilen ve güvenliği sağlanan bir sistemdir.
E-tebligat, Kayıtlı Elektronik Posta’dan (“KEP”) farklı olup, KEP, gönderici ve alıcının kimliğinin belli olduğu, içeriği değiştirilemeyen ve hukuki geçerliliği olan güvenli bir elektronik posta sistemi iken e-tebligat ise resmi tebligatların elektronik ortamda yapılmasını sağlayan bir sistemdir. E-tebligat sistemi 01.01.2019 tarihi itibariyle tebligat uygulamamıza yerleşmiş, KEP sisteminden farklılaşarak daha geniş bir uygulama alanını konu edinmiştir.
Elektronik ortamda gerçekleştirilen bir diğer işlem olan e-imza uygulamasına ilişkin EİK madde 5 uyarınca bu şekilde imzalanan belgelerin el ile imzalanan belgelerle aynı hukuki sonucu doğurduğu ve senet hükmünde olduğu düzenlenmiştir. Bununla birlikte, kanunların resmi şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukuki işlemler ile banka teminat mektupları dışındaki teminat sözleşmelerinin, güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemeyeceğini belirtmek gerekir.
Elektronik tebligata ilişkin hükümler, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi, ek madde 2 ve geçici madde 2'sinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler 2011 yılında yapılan kanun değişikliği ile mevzuata girmiş, 7/a ve ek madde 2 hükümleri 01.01.2019, geçici madde 2 ise 10.12.2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
Kanun’un uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, 06.12.2018 tarihli ve 30617 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Yönetmelik’te hüküm bulunmayan durumlarda, 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uygulanmaktadır.
Elektronik Tebligat Sistemine Tabi Kişiler ve Tebligata Yetkili Merciler
Kanun’un 7/a maddesi ve Yönetmelik’in 5. maddesi uyarınca aşağıda yer alan kişi ve kurumlara elektronik tebligat yapılması zorunludur:
-
Kanunla kurulanlar da dâhil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri
-
Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar
-
Baro levhasına yazılı avukatlar
-
Sicile kayıtlı arabulucular ve bilirkişiler
-
Noterler
-
10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun eklerinde belirtilen genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler, düzenleyici ve denetletici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları ve bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar
-
5018 sayılı Kanun kapsamında, yetkileri belirli bir coğrafi alan ve hizmetlerle sınırlı olarak kamusal faaliyet gösteren belediye, il özel idaresi ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları veya üye oldukları birlik ve idareler
-
Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları
-
Kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri
-
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları
-
İdareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birim
Bu kapsam dışında kalan kişi ve kurumlar da talep etmeleri hâlinde e-tebligat sistemine dahil olabilirler. Bu durumda kendilerine yapılan tebligatların da elektronik ortamda gerçekleştirilmesi zorunludur.
Tebligat yapmaya yetkili merciler Kanun’un 1. maddesinde belirtilmiştir. Bunlar arasında; yargı mercileri, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler gibi kamu kurum ve kuruluşları yer almaktadır.
E-Tebligat Adresinin Alınması
E-tebligat adresi alma zorunluluğu bulunan gerçek ve tüzel kişiler, bu adresi PTT’ye başvurarak veya e-Devlet kapısı üzerinden alabilirler. E-tebligat zorunluluğun yürürlüğe girdiği 01.01.2019 tarihinden itibaren bir ay içinde adres alınması öngörülmekteydi. Bununla birlikte, yukarıda ele alındığı üzere zorunlu kapsam dışında kalan başvurularda ise herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır.
E-Tebligatın Hazırlanması ve Muhataba İletilmesi
Yönetmelik uyarınca, tebligat çıkarmaya yetkili merci, elektronik tebligatı hazırlayıp UETS sistemine teslim eder. UETS, belgeye zaman damgası ekleyerek, gizlilik ve güvenlik esaslarına uygun biçimde muhatabına iletir. Tebligat, alıcının elektronik adresine ulaştığı anda yapılmış sayılır ve bu durum sistem üzerinde kayıt altına alınır. UETS, e-tebligat’ın muhatabın adresine ulaşıp ulaşmadığına dair delil kayıtlarını tutar ve bu kayıtları da tebligat çıkarmaya yetkili mercilere bildirir.
Tebliğ Tarihi
Kanun’un 7/a maddesinin 4. fıkrası ve Yönetmelik’in 9. maddesinin 6. fıkrası uyarınca elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu beş günlük sürenin hesaplaması yapılırken, elektronik tebligatın muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarih dikkate alınmayacak; süre, postanın elektronik tebligat hesabına ulaştığı günü izleyen günden itibaren hesaplanacaktır.
Tebliğ işlemi ile kastedilen, muhatabın kendisiyle ilgili bir karar ya da işlemden haberdar olması ve bu durumun belgelendirilmesidir. Tebligat işlemleri bu anlamda, iddia ve savunma hakkının kullanılması ve özellikle hukuki dinlenilme ve adil yargılama haklarının tesisi açısından önem arz etmektedir.
Konu hakkında üst derece mahkemeleri nezdinde birbiriyle çelişkili kararlar mevcuttur.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/3962 Esas ve 2019/16152 Karar sayılı kararında, Tebligat Kanunu’nda yer alan düzenlemeye rağmen, e-tebligatın ilgili kişinin adresine ulaştığı tarihte açılmış olduğundan bahisle, temyiz süresini e-tebligatın ilgili kişinin adresine ulaşması ve aynı tarihte okunduğunu esas alarak temyiz talebinin süre yönünden reddine karar vermiştir. İlgili kararın maddi bir hataya dayanılarak verildiği yönündeki itiraz üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/7836 Esas ve 2019/21446 Karar sayılı kararıyla önceki kararını ortadan kaldırmış ve tebligatın, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı günden itibaren beşinci günün sonunda yapılmış sayılması gerektiği ifade etmiştir.[1]
Konuya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 24.11.2020 tarihli 2020/547 Esas, 2020/924 Karar sayılı kararında e-tebligatın tebliğ edildiği tarih ve yasal sürelerin başlayacağı tarih hususlarını değerlendirmiş, e-tebliğin tebellüğü edildiği tarihin okunma tarihi olmadığını belirtmiş, e-tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaşmasını müteakip beş günün sonunda tebellüğ edilmiş sayılması gerektiğini ifade etmiştir.[2]
Konuyla ilgili ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin yapmış olduğu değerlendirme de mevcuttur.[3] 2019/6266 numaralı başvuruya ilişkin yapılan inceleme neticesinde Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun’daki bireysel başvuru usulünün açıklandığı maddedeki “ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir” ibaresi sebebiyle e-tebligatın okunduğu tarih esas alınmıştır.
Görüleceği üzere, e-tebligatın beş günlük süre içerisinde fiilen görüldüğü tarihin tebliğ tarihi açısından durumu hakkında üst derece mahkemeleri nezdinde birbiriyle çelişkili kararlar mevcuttur. Bu durum, kişilerin hak kaybı yaşamalarına sebebiyet verebildiği için eleştirilmektedir.
Yargıda görüş birliğinin sağlanması adına Türkiye Barolar Birliği tarafından 26.01.2021 tarihinde Yargıtay Birinci Başkanlığı’na, Adalet Bakanlığına ve Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığına başvuruda bulunularak konu hakkında içtihadı birleştirme kararı verilmesi talep edilmiştir.[4] Ancak Adalet Bakanlığı, ilgili düzenleme talebine cevaben mevcut kanun ve yönetmelik hükümlerinin açık olduğunu belirterek herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek görülmediğini bildirmiştir.[5]
Bu nedenle herhangi bir risk veya hak kaybı ile karşılaşılmaması adına, e-tebligat sonrası başlayacak beş günlük süre içerisinde ilgili tebligat UETS üzerinden okunmuş ise, tebliğ tarihinin beş günlük süre içerisindeki okunma tarihi olarak dikkate alınması daha sağlıklı olacaktır.
Sonuç
Elektronik tebligat sistemi, hem kamu hem de özel sektör açısından tebligat işlemlerinin hızını, güvenliğini ve etkinliğini artıran bir yenilik olarak hukuk sistemimize entegre edilmiştir. Bu sistemin başarılı şekilde işletilebilmesi için, hem tebligat yapmaya yetkili mercilerin hem de muhatapların yasal yükümlülüklerinin farkında olması büyük önem taşımaktadır. Gelecekte, dijitalleşmenin etkisiyle bu sistemin daha da yaygınlaşması ve geliştirilmesi beklenmektedir.
[1] Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/7836 Esas ve 2019/21446 sayılı kararı. (https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/e-2019-7836-k-2019-21446-t-3-12-2019)
[2] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2020/547 K. 2020/924 sayılı 24.11.2020 tarihli karar. (https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/e-2020-547-k-2020-924-t-24-11-2020)
[3] Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2019/6266 numaralı başvuru. (https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2019/6266)
[4] chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://d.barobirlik.org.tr/2021/etebligat/20210126_yargitay.pdf
[5] https://d.barobirlik.org.tr/2021/20210319082904619.pdf
Bozoğlu İzgi Avukatlık Ortaklığı